Kontrol teorisinde makineler için öğrendiğimiz ilk şey, bir otomasyon sisteminin doğru çalışabilmesi için negatif geribildirim verilmesi gerektiği idi. Eğer pozitif geribildirim verirseniz sistemi karasız hale getirir ve büyük felaketlere yol açabilirsiniz. Bunu aynen insanlar için uygulayabileceğimi düşünmüştüm. Bir insanın yalnızca eksiklerini kendisine bildirerek düzeltebileceğimi düşünüyordum. Fakat düşünemediğim bir şey vardı: insan psikolojisi. Bir süredir okuduğum kitaplarda, insanlara geribildirim yaparken, olumlu ve olumsuz her şeyi olduğu gibi söyleyerek düzeltmesini beklemek gerektiği anlatılıyor.
Harry Nyquist 1889 yılında İsveç’te dünyaya geldi. 1907 yılında ailesinin Amerika
Birleşik Devletleri’ne göç etmesi ile eğitimini orada tamamladı. 1917 yılında
Yale Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayarak önce AT&T şirketinde, daha
sonra da Bell Laboratuvarları’nda çalışmaya başladı. Kontrol teorisi üzerinde
yaptığı çalışmalar ile ünlendi ve bir otomasyon sisteminin kararlılığını gösteren
Nyquist Eğrisi’ni geliştirdi. Bugün neredeyse tüm otomasyon sistemlerinin
geliştirilmesinde Harry Nyquist’in payı vardır. Uçakların otomatik pilot ile güvenli
uçuşundan, roketlerin doğru yörüngeye oturmasına, enerji santrallerindeki
türbin hareketi kontrolünden, otomatik açılan kapılara kadar her yerde otomatik
kontrol sistemleri bize hizmet eder. Geribildirimler de bu sistemlerin karar
vermesi için anahtar görevi görür.
Sistemler doğru geri bildirim almadan hiçbir işe
yaramaz. Durum böyle iken, insanların yaptığı işler için hiçbir yorum yapmadan
iyiye gitmesini beklemek de mümkün olamaz. Yazının başında da belirtmiştim, bir
sisteme pozitif geribildirim vermek işleyişi olumsuz etkiler ve sistemin kararsız
hale gelmesine neden olur. İnsanlarla benzerlik kurduğumda aklıma ilk olarak
politikacılar geliyor. Etrafındaki herkesten pozitif geribildirim alan
liderlerin kontrol dışına çıkmaları belki de bu yüzdendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder