Uçağımız iniş
için alçalmaya başlarken tuhaf düşüncelere dalıyorum. İneceğimiz havaalanı ile
en yeni teknoloji kablosuz şarj cihazları arasındaki bağlantı, amatör
telsizcilik yaptığım dönem, MIT’ deki araştırmaları yürüten profesör ve daha
birçok konu aklıma geliyor. Tuhaf.
Aslında tuhaf
olan, hayatı boyunca beyninde çakan şimşeklerin peşinden koşan Nikola Tesla’nın
kendisi. Araştırmaları uğruna hiç evlenmeyen, hayatını otel odaları ve
araştırma laboratuvarlarında geçiren, tuhaf davranışlı bilim adamı. Elektrik
enerjisi ve elektrik arkları konusunda inanılmaz çalışmaları ve başarılarını,
doğduğu gün yağmurlu havada çakan şimşeklere bağlayanlar da var.
Tesla için,
"müthiş bir zekası var, fakat bunu pratiğe uygulayamıyor" şeklinde
açıklama yapanlar, 1943 yılında öldüğünde 700’ den fazla patent ile dünyanın en
çok patent sahibi olan insan unvanı alacağını belki de bilmiyordu. Ayrıca
patenti kendisine ait olmayan mikrodalga fırın da dahil olmak üzere elektrik
enerjisinin nitelikli kullanımını gerektiren birçok alet için temeller attı.
Benim düşünceme göre ise, bugünlerde kablosuz elektrik iletimi konusunda en
başarılı çalışmaları yürüten MIT profesörü Marin Soljacic’in de bir Balkan
ülkesi asıllı olması tesadüf olamaz. Her iki bilim adamı da Balkanlar’ da doğup
Amerika Birleşik Devletleri’ ne göç etmiş.
Elektrik akımı
iki türlüdür: doğru akım ve alternatif akım. Doğru akım, büyüklüğü ve yönü
sabit olan akımdır ve zaman çizgisi üzerinde yatay düz bir çizgi olarak
gösterilir. Alternatif akımın ise yönü ve büyüklüğü düzenli olarak değişir ve
zaman çizgisi üzerinde sinüs dalgası şeklinde görünür.
Piller ve aküler doğru akım üretirken, prizlerimizden bize sağlanan şehir şebekelerinde alternatif akım vardır. İki akım tipinin birbirine dönüştürülmesi için özel aygıtlar kullanılır. Her iki akım tipinin birbirine göre avantajı ve dezavantajı vardır. Buradaki önemli konu ise, alternatif akımın dalga şeklinde yayılması ve bir frekansa sahip olmasıdır. Frekans konusunu başka bir yazıya bırakayım fakat basitçe şunu söyleyebilirim: Bir elektrik akımının frekansı yükseldikçe davranışı ışığa benzer, frekans azaldıkça da davranışı sese benzer. Karşıdan bize iletilen ışıkla aramızda bir cisim varsa ışığı göremeyiz, oysa ses iletildiğinde aramızda bir cisim olsa bile duyarız.
Tesla’nın
neredeyse tüm araştırmaları alternatif akım üzerine idi. Alternatif akımla
çalışan motorların başarısı, hidroelektrik santrallerin de temelini atmış oldu.
Çalışmalarını daha da ileri götürerek akımın büyüklüğü ve frekansını değiştirip
denemeler yaptı. Bu deneylerin sonucunda radyo vericileri, telsiz iletim
cihazları, iletim için iyonosferden yararlanılması, radar cihazları ve daha
birçok yenilik hayatımıza girdi. Efsane çalışmaları ise Deprem Makinesi ve
Philadelphia Deneyi oldu. Hatta daha da ileri gidip meşhur Tunguska Patlaması’
nı bile Tesla ile ilişkilendirenler var.
Kim ne derse
desin, Nikola Tesla’ya çok şey borçluyuz. Bir de evlerimizde ve işyerlerimizde kablo
karmaşası gerçek anlamda son bulursa kendisine çok dua edeceğim.
evimizdeki kablo karmaşası gerçek anlamda son bulursa ben de çok duacı olacağım :)
YanıtlaSil